Güney Kore ajansı Yonhap’ın haberine nazaran, Seul Merkez Bölge Mahkemesi, savcılığın talebiyle, acil gözaltı kararıyla tutulan emniyet müdürlerinin tutuklanmasına karar verdi.
İki emniyet müdürü, sıkıyönetim ilanının ardından Ulusal Meclis’in polis kordonuna alınması talimatını vererek, karar için oylamaya katılacak milletvekillerinin Meclis’e girmelerini engelledikleri gerekçesiyle 11 Aralık’ta gözaltına alınmıştı.
Emniyet Genel Müdürü Cho’nun, gözaltındayken verdiği ilk ifadede, Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un, sıkıyönetim buyruklarına karşı çıkmaları halinde “tüm milletvekillerinin tutuklanması” talimatını verdiğini söylediği belirtilmişti.
Cho ve Kim’in, sıkıyönetim ilanından yaklaşık 3 saat evvel Devlet Lideri Yoon ve istifa eden Savunma Bakanı Kim Yong-hyun ile bilinmeyen bir yerde buluştuğu tez ediliyor. İki emniyet müdürünün sıkıyönetimin ilanına planlanma safhasından itibaren dahil olduğundan şüpheleniliyor.
Güney Kore’de acil durum tutuklama kararları uyarınca polisin şüphelileri gözaltına almak ve sorgulamak için 48 saati bulunuyor. Şüphelilerin müşahedesinin devamı için 48 saat dolmadan mahkemeden tutuklama buyruğu çıkarılması gerekiyor.
BAŞKENT SAVUNMA KUMANDANI DA TUTUKLANDI
Savcılık, daha evvel misyondan alınan ve yurt dışına çıkış yasağı getirilen Lee’nin sıkıyönetim soruşturması kapsamında tutuklandığını bildirdi.
Lee, soruşturma kapsamında tutuklanan 3’ncü üst seviye savunma yetkilisi oldu. Daha evvel, istifa eden Savunma Bakanı Kim Yong-hyun ile Savunma İstihbarata Karşı Koyma Kumandanı Korgeneral Yeo In-hyung tutuklanmıştı.
Aralarında Genel Kurmay Başkanı, Başkent Savunma Komutanı, Özel Kuvvetler Kumandanı, Savunma İstihbarat Kumandanı ve Savunma İstihbarata Karşı Koyma Kumandanı’nın olduğu üst seviye askerler soruşturma kapsamında misyondan alınmıştı.
Sıkıyönetim davasına bakan özel savcılık ekibi, 12 Aralık’a Başşehir Savunma Komutanlığı’nda arama yapmıştı.
GÜNEY KORE’DE SIKIYÖNETİM İLANI
Yoon, 3 Aralık gecesi televizyon kanalında yaptığı konuşmada, “muhalefetin devlet aykırısı aktivitelere karıştığı” gerekçesiyle sıkıyönetim ilan etmiş fakat parlamentonun yaptığı oylamada kararı kaldırması ve bunun Bakanlar Konseyi’nde onaylanmasıyla geri adım atmıştı.
Yoon, muhalefeti “hükümetin fonksiyonunu yerine getirmesini engellemekle” suçlayarak, sıkıyönetimin “Kuzey Kore yanlısı güçleri ortadan kaldırmayı ve anayasal özgürlük sistemini muhafazayı amaçladığını” savunmuştu.
Sıkıyönetim ilanının ardından Savunma Bakanlığı, ordudaki komutanlara toplantı talimatı verip teyakkuzda olunması daveti yapmıştı. Öte yandan, “sıkıyönetim birlikleri” olarak görevlendirilen askerlerin Ulusal Meclise girdiği bildirilmişti.
Ulusal Mecliste yapılan acil oturumda sıkıyönetim kararının kaldırılmasına ait verilen önerge, 190 milletvekilinin oyuyla kabul edilmişti. Ulusal Meclis Başkanlığı Ofisi, sıkıyönetimin, yapılan oylamanın akabinde “hükümsüz” hale geldiğini açıklamıştı.
Bunun üzerine Bakanlar Konseyi’ni toplayan Yoon, kabinenin onayıyla sıkıyönetimi sona erdirdiğini duyurmuştu.
Seul Yüksek Savcılığının “vatana ihanet”, “silahlı kalkışmaya teşebbüs” ve “görevi berbata kullanma” kuşkusuyla yürüttüğü soruşturmada Yoon “şüpheli” olarak tanımlanırken, kendisine yurt dışı seyahat yasağı getirilmişti.
Güney Kore Ulusal Meclisi, 10 Aralık’ta sıkıyönetim ilanı nedeniyle Devlet Başkanı Yoon dahil 8 kişinin “derhal gözaltına alınmasını” içeren karar tasarısını kabul etmişti.