Erdoğan’ın, ‘en büyük hayali’ olan ve kamu-özel iştirakiyle yapılan kent hastaneleri hazinede büyük ziyana yol açtı. 14 şehir hastanesi için son 7 yılda kira ve hizmet bedeli toplam 108 milyar 300 milyon TL. Anca bu para ile 190 tane devlet hastanesinin inşa edilebilir.
Şehir hastaneleri birebir vakit kamu hastanelerinin de tabir yerindeyse sonunu getirdi. 13 kent hastanesine hasta yönlendirmek için 10 vilayette toplam 21 kamu hastanesini kapatıldı.
“Cleveland’ı aştı”
Hal böyleyken Erdoğan, Kent hastanelerinin Cleveland’ı aştığını sav etti. Cuma namazı çıkışında konuşan Erdoğan, kent hastanelerinde ‘vatandaşın huzurunun olduğunu’ argüman etti.
“Herkes konuşur, ne der Cleveland, şu an bizim kent hastanelerimiz Cleveland’ı aştı” diye konuşan Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Şu anda bizim kent hastanelerimizde bir sefer vatandaşımın huzuru var. Vatandaşımın bu hastanelerde tertemiz, pırıl pırıl, bu hastaneye gelen içeri girdiği vakit esasen huzur buluyor. Huzur bulmayla birlikte de daha şifayı bulunduğu yerde yakalıyor. Dünyada, sıhhat dalında, bütün benim diyen ülkelerin hastaneleriyle yarıştayız.
Herkes konuşur, ne der Cleveland, şu an bizim kent hastanelerimiz Cleveland’ı aştı. Şurada İstanbul’da Çam Sakura hastanemizin durumu ortada, Ankara’da Etlik, öbür tarafta İstanbul’da Murat Dilmener olsun, öbür tarafta Pakize Öz olsun, bütün hastanelerimiz ortada. Bu hastanelerde vatandaşım benim girdiği vakit hastaneye hamd olsun, orada bir kere daha yatmadan şifayı buluyor. Bundan sonraki süreçte de büyükşehirlerde birer tane olmak üzere yaygınlaştırarak, bu kent hastanelerimizi devam ettireceğiz.”